3 Şubat 2014 Pazartesi

Kış Bebe Bisküvisi

Havalar iyice soğudu bugünlerde.Grip bulaşmak için kapımızda bekliyor.Bebeklerimizi de olabildiğince korumaya çalışıyoruz ancak ne kadar?Bebeklerimizi 'aman hasta olmasınlar' diyerek eve kapatmak daha büyük sıkıntılara hastalıklara yol açar.Aman sıcak olsun ev üşütmesinler' diyerek evi olabildiğince sıcak tutmakta aynı şekilde hastalıklara davetiye çıkarıyor.Bu yüzden evin ısısı 24-25 C olması  ideal.Daha fazlası kesinlikle olmamalı.Bebeklerimizi soğuktan olabildiğince koruyacak kıyafetler giydirerek gündüz en azından 15 dk temiz havada yürüyüş sandığınız gibi onları hasta etmeyecek aksine çok iyi gelecektir. Kış diye bu güzel havalardan mahrum etmeyin bebeklerinizi.

Bizim Tuna'yı da her gün olamasa da iki güne bir muhakkak dışarı çıkarıyorum.Azcık güneş görsem hemen fırlıyorum dışarı.İkimize de çok iyi geliyor.

Bir kaç haftadır düşünüyorum hep aynı bebe bisküvisi olmaz.Ne yapmalı? Malum kış aylarındayız.O zaman soğuk algınlığına ve gribe karşı koruyacak bir tarif olmalı? Araştır araştır..Sonunda bir kitap bitirecek kadar yazı okuduktan sonra aklıma geliverdi.İşte Kış Bebe Bisküvisi;

Malzemeler;

2 Çorba Kaşığı Tereyağı
1 Çay Bardağı Tam Buğday Unu
2 Çorba Kaşığı Yulaf Unu
1 Çorba Kaşığı İrmik
1 Ceviz Rendesi
1/4 Çay Kaşığı Muskat Rendesi
2 Çay Kaşığı Yoğurt
1 Çorba Kaşığı Buğday Ruseymi
1 Tatlı Kaşığı Toz Zencefil

Yapılışı:

1-Tüm malzemeleri bir kapta karıştırın.
2-Tamamen şekil verilebilir bir hal aldığında ise streçe sarıp buzdolabında 20 dk bekletiyoruz.
3-Buzdolabından çıkardığınız hamuru tekrar yoğurun.
4-Düz bir zeminde merdane ile 4-5 mm kalınlığında açın.
5-Şekil vericileriniz ile  kesin ve yağlı kağıt serdiğiniz tepsiye dizin.
6-175 C önceden ısıtılmış fırında 20-25 dk pişirin.(Rengi Kızarmamalı)


Not:

1-4-5 günde tüketmeniz tavsiye olunur.
2-Muskatın miktarına riayet edelim zira bebiş hayal görebilir:) Muskatın faydaları için tıktık..
3- Kullanılan malzemelerin doğal-organik olmasına dikkat edelim.
4-Zencefil i kullanmak için 6 ayını doldurmasını bekleyin.
5-Buğday Ruseymi resmen bir hazine.Bunun yeni yeni farkına varıyoruz.1 Ton buğdaydan yalnızca 1 kg Ruseym elde ediliyor.Lütfen Bebeklerinize Pirinç Unu vermeyin artık.Hiçbir yararı yok.Onun yerine Yulaf unu, Buğday Ruseymi,Tam buğday unu kullanabilirsiniz.
6-Ben pişirdikten sonra rondoda çekiyorum bir kısmını aşağıdaki gibi
.Bir kısmını da eline verip yemesi için ayırıyorum.


!!!! Marketlerde satılan paketli bebek ürünlerine karşıyım.Lütfen sizde karşı durun!

2 Şubat 2014 Pazar

Evde Kolay Kaymak Yapımı




Ev yapımı ürünlerin tadı bir başka oluyor.Kaymak da onlardan bir tanesi. Yalnız bu kaymak başka kaymak :)Bu pratik kaymak.Üstelik yapımı kolay olduğu kadar lezzetli de.Ben bu tarifi yapalı 5 ay oluyor. Dışarıdan almıyorum.Diğer kaymaklardan çok farkı yok.Deneyince göreceksiniz.

Malzemeler:

1 Kutu Çiğ Krema (200 ml)
1 Çorba Kaşığı Nişasta (Mısır tercihim-Buğday da olabilir)
1 Çay Bardağı Süt

Yapılışı:

-Tüm malzemeleri karıştırıp muhallebi kıvamına gelinceye kadar ocakta pişirin.(Cıvık veya çok çok katı olmamasına dikkat edin)
-Küçük kare borcama döküp bir gece buzdolabında bekletin.Sabaha üzerine bal döküp yenmeye hazır kaymağınız.

30 Ocak 2014 Perşembe

Bebeklerde Uyku Rutini Oluşturma - Bozulan Uyku Düzenini Yeniden Oluşturma


Şu anda ben yatak odasında elimde laptop bir yandan uyku arkadaşı ile boğuşan Tuna'yı izliyorum bir yandan da bu postu bin bir zorlukla deyim yerindeyse kırk kere bölünerek yazıyorum.Saat 21:44.Tam bir buçuk saattir çabalıyoruz.Gözlerimden uyku akıyor ama yok!Bu uyku düzenini yeniden oturtacağım arkadaş!

Hooop filmi başa sarıyoruz..

Bir zamanlar Tuna adında bir bebek yaşarmış.Akşam 19:00 da evet her gün aynı saatte bıcı bıcısını yapar bir güzel yağlanır aklanır paklanır ve saat 20:00 demeden kendiliğinden uyurmuş.Üstelik geceleri şimdiki gibi sık sık uyanmadan.Yalnızca (şuanda fark ediyorum Tuna kafayı kaldırmış zorlana zorlana beni izliyor:))geceleri 24:00 ve sabaha karşı 04:00 gibi uyanır emer ve yatarmış. Sabahları da yine 08:00 de uyanır ve tamamlaması gereken 12 saatlik gece uykusunu tamamlarmış.Gündüzleri ise 11:00 da 14:00 da ve 17:00 da birer saatlik kestirirmiş.Duyanların inanmadığı, görenlerin ise şaşkına döndüğü böylesine güzel bir uyku düzeni birden bozuluvermiş.

Peki bu kadar güzel oturmuş bir düzeni ne bozabilir ki?Koca bir MEMLEKET.Hani şu gidersin de bambaşka bir düzenle hatta düzensizlikle dönersin ya hah işte tam da o! Misafir gelir haydi kaldır çocuğu.Sevmek istersin haydi kaldır çocuğu.Vakit kısıtlıdır haydi salla ayakta çocuğu(!).Çocuk uyumuyordur(haliyle hava değişikliği,biz bile etkileniyoruz.) haydi salla ayakta çocuğu vs vs vs.Saymakla bitmez.Yalnız bunun faturası ise 4 koca ay ile anneye kesilir!Memlekette herkes sevdiği ile kalır.Çocuğun düzeni bozulur,gelince tekrar yerini yadırgar,ayakta sallanmaya alıştığı için eskisi gibi yatağına bıraktığın gibi uyumaz..Ah ah..

O masal gibi düzen nasıl oluşmuştu önce ondan bahsedelim.Ben Tuna'yı doğduktan iki gün sonra evet yanlış okumadınız iki gün sonra uyku kampına soktum.İki günlüktü ve ben nasıl bir yol çizersem Ahmet Tuna da öyle devam edecekti bunun bilincinde idim.Zor olmadı.Her gün aynı saatte (ki bu daima 19:45 oldu) yatağına koydum.Tüm ışıkları kapadım sadece loş bir ışık ile en azından yönümü bulacak kadar aydınlık olmasını sağladım. Ağlasa da  altını da kirletse emzirsem de ışığı kesinlikle açmadım.Yatağından çok nadir çıkardım.Ta ki sabah 08:00 a kadar. 08:00 oldu mu ben oğlumu kucağıma aldım.Sevmeler öpmeler koklamalar o saatten sonra başladı.Göbeği düştükten sonra ise her gün 19:00 da banyo yaptırdım (severek ve uzun sürede, korkutmadan (bununla ilgili de post gelecek inşallah Tuna'dan fırsat bulabilirsem)).Masaj yapıp ardından az önce bahsettiğim gibi yatırdım.Ne yöntemi derseniz diyin oğlum bu sayede 4.5 ay aynı saatte uyudu aynı saatte uyandı.Ama şunu söylemeden geçemem.Bu hemen olmadı yaklaşık 20 günümü aldı.Bazen 11 i buldu uyuması bazen ise 12.Yılmadım başardım ama :)

Şimdi ise uyku düzeni bozulmuş,AYAKTA(!)(>:() sallanmaya alışmış bir bebeğin tekrar eski düzene nasıl geçeceğine dair 3 gündür yaşadığım deneyimleri anlatacağım.

28/01/2014 günü kararımı verdim.Daha önce ki denemelerimde yaşadığım başarısızlıkları bir kenara atıp bu sefer yılmadan bu yolda ilerleyeceğime dair kendime söz verdim.Aslında AYAĞIMDA sallasam uyku düzeninde hiç bir problem yok fakat benim amacım eskisi gibi kendiliğinden uykuya dalmasını sağlamak.İlk gün neredeyse pes ediyordum ki saat 23:30 da Tuna uyudu.Yani tam 3 saat.(Bu arada güzel oğlum büyüme atağında olduğu için uyku saatini 20:00 den 20:30 a çektik.)Çok yıpratıcı gerçekten ama değecek.Dün ise yine 20:30 da yatağına bıraktım ve 22:30 gibi uyudu. Bugün ise 22:15 te uyudu.Gördüğünüz gibi günler ilerledikçe onlarında inadı kırılıyor ve saat yavaş yavaş geriliyor. Burada önemli olan pes etmemek.Lütfen kimsenin ne dediğini umursamayın ve kafanıza koyduğunuz gibi uygulayın.Bahaneler üretmeye gerek yok.Siz yeter ki ilk gün adım atın.Gerisi gelecek.Bırakın bir hafta uykunuz olmasın, akşam yemekleri bölünsün, eşinizle geç vakitte sohbet edin.Onun düzenli bir uykuya ihtiyacı var.Sizler bir gün geç uyusanız ertesi günü rahatsız olursunuz.İşte onlar her gün rahatsız!.Artık o kadar duyuyorum ki ben oğlumun uyku düzenininden bahsettiğimde  ' Oo öyle mi ne güzel.Bizim kız/oğlan bizi sabahlatıyor vallahi.Hele geçen gün sabah 05:00 te uyudu inanır mısın?' Kusura bakmayın ama sizin hatanız!.

Ben tam üç gündür uyku yüzü görmüyorum desem yalan olmaz.Toplasanız 2 en fazla 3 saatlik uykularla ayaktayım.Dediğim gibi tosuncuk büyüme atağında aynı zamanda diş problemi de olduğundan geceleri bir saat içerisinde 2 defa doğal olarak 2*8=16 defa uyanıyor :)Yani uykuya dalana kadar Tuna yeniden uyanmış oluyor.Şikayet değil bu. Bizler onlar için varız.Annelik demek babalık demek fedakarlık demek.Bunu anne-baba olunca anlıyor insan.

Bu günkü uyku maceramız bu.Sizlerin de duaları ile de inşallah düzene girer.
Ve sizlerinde miniklerin uykuları inşallah düzene girer..:)

25 Ocak 2014 Cumartesi

Ben's Cookies


Ne kek ne kurabiye..Tarifi imkansız bir tat,bir lezzet..Kokusu ona keza..Bu hafta 4 defa yaptım ve hiç üşenmedim.Hatta fırının önünde bekleyecek kadar sabırsız olma zevkini yaşatan Mutfakta Feyza Var' a teşekkür ederim. Blogunu takip etmenizi öneririm.Hem çok mütevazi hem tatlı dilli hem de hamarat bir öğretmen.

Ben biraz değiştirerek yaptım bu tarifi.Hatta bir denemem de başarısız oldu.O yüzden aşağıdaki uyarımı dikkate almanızı öneririm.

Malzemeler:

-Yarım paket tereyağı (100 gr)
-Yarım su bardağından bir parmak fazla toz şeker
-Bir yumurta
-50 gr kakao
-1 su bardağı un
-1 silme çay kaşığı kabartma tozu
Dilediğiniz kadar iri parçalı çikolata

Hazırlanışı:

-Tereyağı ve şekeri mikserle çırpın.
-Yumurtayı ekleyip tekrar çırpın.
(Bundan sonra kaşık kullanmanızı tavsıye ederim)
-Kakaoyu ekleyin ve karıştırın.
-Kabartma tozu ve unu ekleyin.Eğer ki hamur toparlanmaz ise bir kaşık süt ekleyebilirsiniz.(Bardak ölçüleri herkesin farklı olabiliyor)
-En son çikolataları da ekleyin ve top şeklinde yapıp yağlı kağıt serilmiş tepsiye geniş aralıklarla dizin.
-175 derecede önceden ısıtılmış fırında 10 dk pişirin.20 dk kadar soğuduktan sonra servise hazır.

Not: Kesinlikle margarin kullanmayın.Tecrübe ile sabittir.Hiç hoş olmuyor:)
       Ne kadar bol çikolata o kadar güzel Ben's Cookies:)


Manda Yoğurdu

Tam deyimi ile kanser savaşçısı, protein ve vitamin kaynağı.Özellikle de inek sütünün iki kat fazlası kalsiyum vitamin protein içeriyor.Laktoz ise  inek sütüne oranla az.Bu da alerjen riskinin daha az olduğunu gösteriyor.Yani eğer bebeğiniz de kabul ederse ve güvenilir bir sütçü den alıyorsanız rahatlıkla bebeğinize de yedirebilirsiniz.Burada  Manda sütünün faydaları açıkça yazılmış.Sütü biraz kokuyor.Ancak yoğurtta kesinlikle koku olmuyor.Az pahalı ama :)


Benim oğlum gerçekten çok sevdi.Sırf onun için haftada bir alıyorum.Taş gibi bir yoğurt oluyor.Aynı zamanda kıvamlı ve tadı enfes.Tavsiye ederim:)

Vitamin Deposu Çorba

Uzun zaman oldu post yazmayalı.Biriktirdim açıkça söylemek gerekirse.Bu önümüzdeki birkaç gün yaklaşık 8-9 post gelecek Allah'ın izni ile.

Oğlumun en çok sevdiği benim de yapmayı çok sevdiğim bir çorba.Ben adına Vitamin Deposu diyorum.Biz kendimizce bir ad takıyoruz tüm yiyeceklere oğlumla.Gerçekten çok besleyici ve aynı zamanda kolay sindirilebilir.6+ bebeklere tercih edebilirsiniz.

Malzemeler(Organik olmasına dikkat edelim lütfen):

-1 Kibrit kutusu kadar Balkabağı (Diyet listesi gibi oldu:)
-Bir soğanın 1/4'ü
-1 havuç
-1,5 çay bardağı su
-Kimyon
-Zeytinyağı
-1 adet çinko tencere:)



Hazırlanışı:

-Balkabağı, havuç ve soğanı rendeliyoruz.
-Suyu ilave edip Çinko tenceremizde tamamen öldürmeden haşlıyoruz.
-5 dk kadar haşlandıktan sonra çatal ile eziyoruz .Blendre YASAK! (gerçi pek gerek kalmıyor)
-Kimyon ve zeytinyağını da ekleyip karıştırıyoruz.Çorbamız hazır:)

Not:Soğan tercihinize kalmış.Ben Kullanıyorum çokta hoş oluyor.
Zeytinyağının özelliklerini kaybetmemesi için yalnızca bu tarifte değil zeytinyağı kullanacağınız tüm tariflerde yemekleriniz piştikten sonra ekleyiniz.Aksi taktirde besleyici özelliği büyük oranda kayboluyor.

12 Ocak 2014 Pazar

Kış Tatlısı

Mmmm..Kış tatlısı..Soğuk günlerin vazgeçilmezi benim için.Hem faydalı hem de leziz.Dün akşam eşimin 'evde bugün tatlı yok mu?' feryatları karşısında bir anlık çaresizlik ardından aklıma şipşak geliverdi hemen bu tarif.Sizlerin de bayılacağına eminim.Yorumlarınızı bekliyorum :)


Malzemeler:
(2 kişilik)
2 adet Organik elma
1 Tatlı kaşığı tarçın
1,5 Çorba kaşığı esmer şeker
Yarım su bardağı Ceviz içi(az kırılmış)
Yarım çay bardağı kırık fındık
İsteğe göre Badem de konulabilir.
1 Muz


Yapılışı:
1-Elma ve tarçını 5 dk ocakta çevirin altını kapatın.
2-Sıcakken şekeri ve fındığı katıp karıştırın.
3-Servis edeceğiniz tabağa boşaltıp üzerini ceviz ile kaplayın.Muz dilimleri ile tatlımız artık hazır.Afiyet olsun:)

*Yanına birde kış çayı(Mecidefendi) ile muhteşem ikili oluyor:)

Elmalı Muhallebi

Bu günlerde Ahmet Tuna biraz rahatsız midesinden.O yüzden pek birşey yemiyor keza yediğini de kusuyor.Reflü den şüpheleniyorum.Doktorumuzun verdiği bir ilacı bir hafta kadar kullanacağım şayet şikayetler azalırsa reflü kesinleşecek eğer etkisi olmaz ise başka testler yapılacak.Salgından dolayı olduğunu sanmıyorum çünkü çok şükür ateşi yok herhangi başka sıkıntısı yok yalnızca çok kusma var.İnşallah basit bir durumdur :(

Oğlumun iştahını cezbetmek için dört kolla onun sevdiği muhallebi meyve vs. hazırlıyorum.Bu gün vereceğim tarifte hem hazmı kolay hem doğal hem de 6+ bebeklerimizin yiyebileceği bir tarif.

Elmalı Muhallebi

1/4 Organik elma
1 Tatlı kaşığı Yulaf Unu
1/2 Çay kaşığı tarçın*
2/3 Çay bardağı su


Yapılışı:
1-Elma kabuğu soyularak rendelenir.
2-Çinko** tencerenin içerisine tüm malzemeler konularak karıştırarak yaklaşık 5 dk pişirilir.
3-Karıştırarak ılıttığımız muhallebimiz bebişlerin bayramlık midesine gitmeye hazır.


*Bebeklerin ilk tattıkları baharat tarçın olmalıdır.Sizin tercihinize kalmış.Tarçınsız da çok lezzetli.
**Bir doktorun makalesini okumuştum şu anda bulamadım linkini.Dışarıdan ve yiyeceklerden bebeklerin çinko alımı zor olduğu için çinko tencere kullanıldığında yiyeceklere Çinko karışarak minimal düzeyde de olsa çinko alımı gerçekleşiyor.

Not:
Pişirme süresini uzatmanız vitaminlerin ölümüne yol açar.Süreye dikkat edelim.

6 Ocak 2014 Pazartesi

Ev yapımı Cici Bebe-Bebe Bisküvisi



Ahmet Tuna artık 6 ayını doldurdu.Bu sebeptendir ki bebe bisküvisinin de vakti gelmiş bulunuyor:) Bu aralar diş problemimiz de var.Eline ne geçirirse (biz de dahil:)) çılgınlar gibi dişini kaşıyor kendine has şarkıları agu sesleri eşliğinde.Aynı zamanda diş kaşıyıcı olarak ta kullanabileceğimiz bir bisküvi yapmam lazım dedim artık.Şu anda zaten gözümün içine baka baka bağırarak bisküviyi parçalıyor:)
Gel gelelim tarife.Ben yarım ölçü kullandım ve 16 tane çıktı. Tazecik yapıp yenmesi taraftarıyım. Bir kere yapıp buzdolabında bir haftaya kadar da kullanılabilir.Çok besleyici, hazmı kolaylaştıran pratik ve benim bile arada birer tane alıp kimse görmeden ağzıma attığım bir bisküvi tarifi. Bir kısmını eli ile yemesi için diğer bir kısmını da muhallebilerin meyve püreleri içine karıştırmak için hazırladım.


Malzemeler:

1,5 çay bardağı tam buğday unu
Yarım çay bardağı yulaf unu
2/3 çay bardağı irmik
2 çay bardağı pirinç unu
4 yemek kaşığı tereyağı
3 yemek kaşığı organik pekmez (Lütfen organik olmasına dikkat edelim)
1 ceviz rendesi
1/4 çay kaşığı muskat rendesi
Hamur pek toparlanmadığı için 2 yemek kaşığı yoğurt suyu veya yoğurt ilave edilebilir.


Yapılışı:

1-Tüm malzemeleri bir kapta karıştırın.Hamur dediğim gibi pek kıvam almıyor o yüzden yoğurt ekleyebilirsiniz.
2-Tamamen şekil verilebilir bir hal aldığında ise streçe sarıp buzdolabında 20 dk bekletiyoruz.
3-Buzdolabından çıkardığınız hamuru tekrar yoğurun.
4-Düz bir zeminde merdane ile 4-5 mm kalınlığında açın.
5-Şekil vericileriniz ile  kesin ve yağlı kağıt serdiğiniz tepsiye dizin.
6-175 C önceden ısıtılmış fırında 20-25 dk pişirin.

Not:


1-4-5 günde tüketmeniz tavsiye olunur.
2-Muskatın miktarına riayet edelim zira bebiş hayal görebilir:) Muskatın faydaları için tıktık..
3- Kullanılan malzemelerin doğal olmasına dikkat edelim.Yulaf unum, tereyağım, pekmezim ve cevizim doğal ama diğerleri maalesef ki değil.Ben Yakın zamanda un çeşitlerinin doğalını getirteceğim şimdilik bunları kullanıyorum.

En en büyük NOT:


Lütfen marketlerde satılan Bebek Ürünleri almamaya gayret edin.Yüksek miktarda kanserojen madde içeriğine sahip.Yüksek ısıda ve kısa sürede pişirildiğinden faydasından çok zararı var.Evimizde kendimize kek börek yapıyoruz.Bebeğimize de bir saatimizi ayırabiliriz.En azından içine ne konulduğunu bilir ve içimiz rahat yedirebiliriz bebeğimize.



2 Ocak 2014 Perşembe

Ek Gıdaya Geçiş..



Ek gıdaya geçiş..Öyle çok çok zahmetli bir süreç değil.Tabi etrafınızda bu durumu zorlaştıran, sizi korkutan eş-dost yoksa.Çünkü öyle canı güzel insanlarımız var ki siz ne plan kurarsanız kurun onlar yoğurdun içine ekmek doğrayıp vermeyi görev edinmişlerdir.Buna olabildiğince engel olmaya çalışın.Güzellikle anlatın çünkü onlar da istemez elbette ki bebeğinize zarar vermeyi.Bu postumda özellikle yapılan yanlışlardan bahsedeceğim.

Öncelikle bebeğinizin ek gıda ya hazır olup olmadığını anlamanız gerekir.Bazen bunu doktorunuz size belirtir bazense anneler anlar veya bebek bunu ifade eder.Peki nasıl anlayacağız?Eğer bebeğiniz oturabiliyorsa(tek destekli yan veya sırt), eline bir salatalık, havuç gibi yiyecek verdiğinizde onu ağzına rahatlıkla götürebiliyorsa ve yeme eğilimi gösteriyorsa ek gıdaya hazır olabilir.Bu zaman ise zaten 5- 6 aya tekabül ediyor.

Nelerle başlayacağız?Yoğurt...Mucizevi besin diyorum ben ona.Kendiniz mayaladığınız takdirde.Yoğurdun akşam üzeri bebeğiniz yatmadan verilmesi daha uygun olur.Uyumasına da yardımcı olur.Yoğurt ile ilgili tüm detaylar bir sonraki postta inşallah.

Nasıl? 3 gün kuralını asla unutmuyoruz.Her verdiğimiz farklı besinden sonra 3 gün bekliyoruz.Unutmayın ek gıda 8. aya kadar doyurmak amacı ile verilmez.Yalnızca damak tadını geliştirmek için bir başlangıç sürecidir.Önce tükürebilir, buda sevmediği anlamına gelmez.Sekiz defa denedikten sonra sevmiyor damgası vurulabilir.Zorlamayın sakın.İki kaşık başlangıçta kafi.

Nelerle devam etmeliyim?Elma,armut ve muz. Yani kolay sindirilebilir ve alerjen etkisi az besinler. Ben blendera karşıyım.Sonuçta siz neyi nasıl verirseniz bebeğiniz öyle alışır.Cam rende veya çatalla ezme en güzel yöntem.Buharda haşlayıp ta verebilirsiniz.Size önerebileceğim bir site var bu tarifler ile ilgili .Gurme Bebek .

Gelelim yapılan yanlışlara.
Bazı annelerimiz ek gıdaya geçince 'ek' olarak hazır mamaya başlanması gerektiğini zannediyor.Eğer bebeğiniz anne sütü alıyorsa mama ne için? Böyle mucizevi bir rahmet bahşedilmiş size içerisinde ne olduğu belli olmayan ve yalnızca kar amacı ile bu kadar reklamı yapılan katkı maddeli ürünlere yönelişi çok yanlış buluyorum.(Bu arada şunu belirtme gereği duyuyorum. Sütü yetmeyen veya olmayan 0-6 ay arası bebeği olanları bu konunun dışında tutuyorum).İlk 6 ay için verilebilir fakat sonrası için ben mamanın verilmemesi taraftarıyım.Kimi annelerimiz 'içerisinde onca vitamin var' diyor.Ek gıdaya başladı ise bebeğiniz bu vitaminleri taze taze mis gibi meyve sebzelerden de alabilir.
Çay,şeker,tuz,yumurta beyazı yok!. Bunu lütfen anlayın.Tuzu bizim bile az tüketmemiz gerekirken bebeklerimizin asla almaması gerekiyor.Mamalara şeker katan annelerimizin söylediği söz 'Çok tatsız oluyor ben bile yiyemiyorum çocuk nasıl yesin bunu?'.O şekerin tadını bilmiyor ki.Daha önce tatmadı şekerin en olduğunu zaten bilmiyor.Keşke hiç bilmese.Çay veren annelerimiz Çay demir emilimine engel oluyor.daha açık bir ifade ile kansızlığa.Bunun yerime mandalina suyu ile içerisine bir çay kaşığı Organik pekmez en güzel içecek bebeklerimiz için.
Danone,puding,çikolata.Bebeğimizin düşmanları.
Cici bebe ama hazır satılan.Biliyorum hayatımızı kolaylaştırıyor bu tür yiyecekler.Fakat bu cici bebe son yapılan araştırmalar ile kısa sürede ve yüksek ısıda pişirildiğinden kanserojen bir yiyecek haline dönüştüğünü ortaya koyuyor.Yukarıda organik pekmez den kastım da buydu. Market raflarındaki pekmezlerin bir çoğu da kısa sürede ve yüksek ısıda vakitten tasarruf etmek amacı ile pişirildiğinden yararından çok zararı bulunuyor.
Ek gıda demek her şeyi vermek demek değildir.Kontrollü ve dengeli bir şekilde yavaş yavaş bebeğin bünyesini hazırlamak demektir.

Hakkınızı helal edin..Uzun bir yazı oldu. Bir sonraki postta görüşmek üzere:)

1 Ocak 2014 Çarşamba

Hayat Maceram Yeni Başladı..

         25 Haziran 2013 09:30..İstanbul Yenibosna Nisa Hastanesine yatışım yapıldı.Sancılarım gece başlamıştı ama telaşlandırmamak için evdekilere belli etmedim.Yeterli sancım olmadığı için Suni Sancı verilmeye başladı..Saat başı gelen ebeler ve her yarım saatte bir beni kontrol eden sevgili doktorum Seymin TURAN..19:00 da son kontroller ve son bekleyişler..NTS de 152' leri vuran sancılar..Artık gelsin diye yalvarıyorum..Saat 21:30 ve doktorum 'sezaryen hazırlıkları başlasın'..Annem ve eşim ile yaşlı gözlerle vedalaşmalarımla saat 22:00 de kendimi ameliyathane de buldum.22:20'de Ahmet Tuna'm..Benim maceram,serüvenim,tatlı telaşım, herşeyim dünyaya gelmiş..23:45 ameliyathaneden çıkarken ebe sesleniyor..'Canım benim hadi oğluna böyle baygın gözlerle mi bakacaksın'..İmkanı yok açamıyorum gözlerimi.Genel anestezi sonuçta..Odama getirildim hala doğum yaptığımın farkında değildim.Karşımda bir ciyaklayan ses..Tek söylediğim 'Bu benim mi şimdi?'..Narkozun etkisi anında bitmişti..O yumuk gözler beni gözyaşlarına boğmuştu bile..Hamilelikte apayrı bir süreç fakat işte bu duygu hiç bir şeye değişilmez..O an anladım hayatım bir daha eskisi gibi olmayacak, kafama göre çıkıp gezemeyeceğim, tatile gidemeyeceğim,'hadi ben yatıyorum artık' diyemeyeceğim, istediğim saatte kalkamayacağım..Evet bunların hiçbiri olmayacaktı ama o minik eller yüzüme dokunurken uyanmanın verdiği hazzı hiç biri vermeyecekti..Akşam olunca uykusu gelen miniğimin göğsümde uyurken o mis kokusunu içime çekmenin hazzını hiç biri veremeyecekti..İyi ki geldin tosuncuk..İyi ki uykularım kaçıyor..İyi ki evim darmadağın..İyi ki mutfağım kalabalık.. İyi ki varsın..